Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | orantılı olarak | proportionally adv. | ||
The workload for each language must be divided proportionally. Her bir dil için iş yükü orantılı olarak paylaştırılmalıdır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | orantılı olarak | proportionally adv. | ||
The workload for each language must be divided proportionally. Her bir dil için iş yükü orantılı olarak paylaştırılmalıdır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | orantılı olarak | in proportion expr. | ||
The income tax rate increases in proportion to the salary increase. Gelir vergisi oranı maaş artışıyla orantılı olarak artar. More Sentences |
||||
General | ||||
General | orantılı olarak | comparatively adv. | ||
General | orantılı olarak | commensurately adv. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | orantılı olarak | pro rata adv. |